Omurga yapısı ve şekli
Hastalıklar,  Tanımlar

Omurganın Şekli

Omurganın Şekli; Omurga, içinden omuriliğin geçtiği kafa kaidesi altından başlayıp, leğen kemiği içinde sonlanan bir kemik kanaldır. İnsan vücudunun ayakta durmasına göre şekillenmiş bir yapıdır, boyun ve bel bölgesinde hareketliliği sağlar. Vücudun çeşitli parçalarına destek verir (kafanın taşınmasına destek sağlar), omuz ve pelvik  kuşak bölgelerinde kolların ve bacakların gövdeye tutunmasını sağlayan bir iskele görevi görür. Göğüs kafesi ile ilişkisinde, göğüs kafesi bu bölgede omurgayı kısıtlar ve omurganın stabilitesini sağlar. 

Omurganın esnek olması yani bükülebilirliği, içinde taşıdığı omuriliğin korunmasını sağlar. Omurgadaki bu eğilme özelliği hem kemik kıkırdak diziliminden hem de çeşitli bölgelerde eklem yapısının bölgeye özel anatomisinden kaynaklanır. Omurga yukarıdan aşağıya tamamen kemikten oluşan bir yapı olsaydı bu esneklik oldukça zor olurdu. Omurga “omur” dediğimiz kemik ve “disk” dediğimiz kıkırdak yapıdan oluşur. Omur-disk şeklinde dizilen bu yapıyı, öne ve arkaya kaymayı önleyen bağlar sabitler. Bu sabitlemede rol alan, omurilik boşluğuna bakan arka taraf bağdaki sıkıntılar aynı zamanda fıtık oluşumu ile de yakından ilgilidir.

Omurga disklerinin yapısı

Disk yapı olarak, kollajen ve mukopolisakkarid içerikli, kıkırdak ve yoğun jelöz yapılar içerir. Ortasında çekirdek dediğimiz su tutma özelliği belirgin yoğun bir jelöz yapı bulunur. Çevresinde ise soğan halkaları gibi verev yerleşimli katmanlar halinde fibriller bulunur. Bu haliyle disk, omurgada omurlar arasında bir amortisör gibi çalışır. Yukardan aşağı binen yüklerde gücün aşağı doğru aktarılmasını kolaylaştırır ve yana bükülmelerde şekil değişikliği ile hareketliliği kolaylaştırır. 

Omurganın su oranı

Disk içindeki su tutma özelliği diskin katılığını belirler. Genç yaşlarda bu oran %80 iken, yaşla %60 lara düşer. Bu katılaşma diskin süspansiyon görevini kısıtlar ve omurganın çeşitli bükülme hareketlerinde daha çok zorlanmasına neden olur. Ayrıca omurgaya binen yükü tolere etmek daha çok zorlaşır. 

Omurgada bulging ve fıtık

Diskin dış kısmındaki katmanlar aslında içerdeki bu çekirdeği koruma görevi de yaparlar. uzun süreli ve anormal açılarda yüklenmeler veya ani aşırı yüklenmelerde dışarıdaki bu lifler yırtılarak içerdeki çekirdek maddenin omurilik içine doğru yer değiştirmesine neden olur. İşte “bulging” dediğimiz, balonlaşma şeklindeki bu taşma başlangıç aşamasındaki fıtıktır. Lifler ne kadar çok yırtılmışsa, yırtık alan ne kadar büyükse taşma da o kadar çok olur. Omurları yukarıdan aşağı bir arada tutan ve arka tarafta yani omuriliğin içinde olan bağda da hasar olur ve omuriliğe doğru olan bu taşmayı önleyemez hale gelirse de artık fıtık başlangıç aşamasını geçer ve gerçek anlamda bir fıtıklaşma ile omurilik basısına neden olur.

Bu aşamada fıtık ameliyat gerektirecek kadar büyümediyse, vücut bir süre sonra bu haliyle ağrısız ve nörolojik sıkıntı olmadan da yaşamaya izin verecek şekilde fıtığa adapte olur. Fıtık oluşmasını kolaylaştıran  birçok durum vardır. Eğer omurganın düzgün bir şekilde çalışmasını yeniden sağlarsak fıtığı daha fazla büyümesini önleyebiliriz. Özellikle omuganın kıvrımlarındaki bozuklukları düzeltir ve omurga kaslarının güçlendirirsek fıtığın gerilemesini veya bu haliyle mevcut zararsız bir şekilde kalmasını sağlayabiliriz.

Omurganın S şekli

Omurga kafa kaidesinden leğen kemiği içine kadar bir S şeklinde kıvrımlar içeren bir yapıdadır. Boyun ve bel bölgesinde karına doğru bir C, bunlara “Lordoz” denir ve göğüs bölgesinde sırta doğru bir C ki buna da “Kifoz denir. Omurgayı yukarıdan ve aşağıdan bir ipmiş gibi çektiğinizde bu kıvrımlar kaybolur. İşte bunlara düzleşme deriz, lordoz azalır ve belde ve boyunda düzleşme oluşur. Eğer bu kıvrımlar artarsa bel boşluğunda artma ve sırt kamburunda artış şeklinde bir durum görülebilir. Sonuç olarak omurların disklerin tüm eklemlerin açıları bu S ye göre belirlendiğinden, bu anatomi bozulduğunda tüm düzen bozulur. Disk arada daha çok sıkışabilir, sinirlerin omurilikten ve omurların köşelerinde çıktığı kemik kanallar daralır ve sinirler sıkışır hatta omurların ön ve arka kısmını birbirine bağlayan ince kemik köprüler çatlayarak omurgada öne arkaya kaymalar oluşabilir.

Omurga şekil değişiklikleri

Omurganın bu şekil bozuklukları tabi ki çok kolay oluşmaz. Çok uzun yıllar farkında olmadan oturma, yatma ve  çalışma şeklimize bağlı olarak yavaş yavaş omurganın şekli bozulur. Genelde “Postür(duruş)” bozukluğu dediğimiz ve çocukluktan itibaren var olan bu durum ne kadar erken düzeltilirse öncelikle bu bozuklukların ilerlemesi durdurulmuş olur. Sonrasında bozukluğun yönüne göre, gerekli kaslarda yapılan güçlendirmeler hem omurganın şekil bozukluğunu hem de buna gelişen hastalıkların düzeltilmesini sağlar.